Uyuşturucu ve gençlerimiz. -
Uyuşturucu ve gençlerimiz.
Yazar: | Tarih: 08 / 09 / 2014 | Yazı Okunma: 386
Kaymakam ve Belediye Başkanları dahil, yöneticilerin göreve başlamadan önce mutlaka ve mutlaka en azından 2 yıl sivil toplum örgütlerinde, bilfiil görev almaları gerekir diye düşünüyorum.
Tabii ki kendi masraflarını ceplerinden ya da gönüllü yardımseverlerin katkılarıyla karşılayan sivil toplum örgütlerinden bahsediyorum.
Bunların görevleri sadece tüzük ve amaçları doğrultusunda faaliyetlerde bulunmaktan ibaret değil.
Meselenin bir de görünmeyen yanları olduğunu herkes bilmez.
Peki, kim bilir?
Elbette bu aktivitelerin içinde cansiperane çalışanlar bilirler.
Maddi katkıda bulunanlar, işinden gücünden fedakarlık edenler, eşine ve çocuğuna ayıracağı zamanı bu çalışmalara ayıranlar bilirler.
Hangi derneği ele alalım bilmem.
İster sosyal- kültürel, isterseniz sportif derneklere şöyle derinlemesine bir göz atacak olur ve adını yukarıda zikrettiğimiz kişilerle birlikte olayın içinde yer alma lütfünde bulunursanız ne demek istediğim, satılmak üzere bedestene serdiğiniz malınız gibi ayan beyan ortaya çıkacaktır.
O derneklere yönetici bulmak ne kadar da zordur bilir misiniz?
Ya üye bulabilmek?
Faaliyetler tertip etmek de işin en cafcaflı tarafıdır.
Hele- hele o dernek binalarının yakacak, içecek ve kira bedelleri?
Bazıları hariç, bu aktivitelerin içinde yer almayan idarecilerin birçoğu olaya Fransız’dır.
Bahsettiğimiz derneklerin hepsinin topluma şu veya bu konuda yararlı dernekler olduğunu söylememe zaten gerek yok.
Hal böyle olunca idari mekanizmanın bu derneklere maddi ve manevi yönden destek olmaları mecburi ve kaçınılmazdır.
İdareciler göreve başlamadan önce işin içinde en az 2 yıl yoğrulmalılar dememi açayım isterseniz.
Bin bir türlü zorlukla mücadele eden derneklerin halini, dışarıdaki bir insan bilemez.
Aktif olarak rol alır ve bir görev üstlenip bir şeyler yapabilmek adına kimlerin ayağına gidildiğini o zaman daha iyi görür ve zorluk çıkarma yerine onların önlerinde buldozer görevi bile yaparlar.
Toplumun bütün katmanlarının ve bilhassa genç kesimin, dernekler çatısı altında en güzel icraatlara imza atmaları onların seviye kazanmaları adına elzemdir, lüzumludur ve hatta mecburidir.
Son yıllarda gençlerin alkol ve uyuşturucu kullanım oranlarındaki hızlı artışın hem aileleri hem de toplumun büyük bir bölümünü rahatsız edecek boyutlara ulaştığı dikkatlerden kaçmamaktadır.
Çevremizde bununla ilgili dehşetengiz şeyler dillendirilmektedir.
Tabii ki arkasından da ne olacak şimdi diye bir soru geliyor.
Ne olacağını büyükler bilir, lakin bizler de aklımızın erdiğince fikrimizi beyan edelim. Bir kere böyle olayların yoğun olduğu yerlerde halkla iç içe olabilme becerisini gösteren idareciler olmalı.
İkincisi, o idarecilerin birçoğu tarafından dikkate alınmayan sivil toplum örgütleri kurulmalı veya varsa derhal ve en kapsamlı bir şekilde aktif hale getirilmeli ve desteklenmelidir.Saygılarımla
EN BÜYÜK ZENGİNLİK DÜRÜSTLÜKTÜR | |
Nevzat KELEŞ(GERÇEKLER) |
BAYRAMIN KUDSİYETİ | |
MUSTAFA DUMAN |
MODERN DÜNYANIN KÖLELERİ | |
Duygu ENGİN |
İş hayatında başarı için 10 altın kural | |
Ayhan KURT |
SOSYAL YARDIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARİHÇESİ | |
Nurdan Özdemir |
KOMPLO TEORİLERİ!!! | |
ÜMİT KÜÇÜKÖZTÜRK |
SİZİN KÖŞENİZ | |
MERÇEK (Sessiz Çoğunluk) |
Tasarım ve Programlama: Omnportal
e-mail adres
duzcegercek81@gmail
.com